top of page
Kişisel günlük

Keşfedeceğiniz eşsiz içerikler sunan Tahayyül Akademi platformuna hoş geldiniz. Tahayyül ne demek ?, içeriğinde neler gizli ? öğrenmek istiyorsanız bizi ziyaret edin. Eğitim, kitap analizi, alıntılar ve kültür içerikli yazılarımıza şimdi göz atmaya ne dersiniz ?. Tahayyül Akademi hayatımıza başka bir anlam kattı, çünkü tutkularımızı ve düşüncelerimizi sadık okuyucularımızla paylaşmaktan keyif alıyoruz. Okuyun ve tadını çıkarın. www.tahayyulakademi.com

  • Instagram
  • Twitter
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz

Yazar bu kitabında doğu/batının mevzusunu ve sağ/sol çatışması gibi konuları ele almıştır.

Kendini anlama ve anlatma çabasına giren yazar, kitapların dünyasına kaçar ve kitaplarö güvenilir bir liman olarak görmektedir. Bu limanı kitaplarda bularak kendine bir dünya inşa etmiştir. Ülkenin aydınlarının nasıl olması gerektiğini, halihazırda nasıl olduklarını ve aydınların nasıl olmaması gerektiğini ele almıştır.


"İnsanlar ışığa, hayata, sonsuza düşman."


"Aydınlanmak için yan, aydınlatmak için değil."





Bir yükü daha kaldırabilir mi insan, üstelik rastgele, sürpriz yahut irademiz dışında olan bir yük değil... Kendi kendimize yüklediğimiz bir yük. Öncekilerin izi silinmemişken sen de yüklen sende yüklen deyip talip olduğumuz bir yük...

Nedir peki o yük?

Boşluğu yüzlerce kelime doldurabilir kişisel torbalarımızdan lakin bu toplumsal sorun:

Irkçılık...

Ya da en özel haliyle kendi deyimimle göçmenfobik.

Yeni kelimeler çıkarma gibi bir amacım yok.

Beceremem de zaten.

Kendiliğinden dilimden döküldü bu başlık.

Nedir peki bu mesele!

Tanımlarına girmeyeceğim zira hepimizin yakından bildiği bir mesele.

Özellikle son yıllarda hatta son günlerde. Artık haber değeri taşımayıp, dikkat çekmeyen başlıklar/olaylar.

"Göçmen olduğu için sokak ortasında dövülen genç/ağır hakaretler ve küfürlere maruz kalan göçmen.

Amaç ne peki?

Nedir bu insanlığa sığmayan davranışlar?

Ülke savunması mı?

Yahut düşmana tepki mi?


İnsan sevdi mi kimseyle paylaşmak istemez, namahremden korur sevdiğini. Ülke de budur elbet. Tepkimiz olacak, elbette ki ülkemizi namahremden, düşmandan, kötüden koruyacağız.

Bugün bu yükü sırtlanmamızın temel sebebi de budur belki de…

Lakin niyet ne olursa olsun amel onu yansıtmadı mı bir önemi kalmaz. Tıpkı bugün bazılarımızın yaptığı gibi...

Tepki veriyoruz lakin kime karşı?

Ulu Önderimiz, Serverimiz Efendimiz aleyhisselatı vesselam olsa ne yapardı bunu bir düşünelim. Onun hayatından kendi hayatımıza yansımalar olsun. Ensar ve muhacir kardeşliğini tekrardan süzgecimize alalım.

Oturup bir daha düşünelim, şu sorularla sorgulayalım kendimizi?

Gayem ne?

Tepkim ne?

Tepkim kime?

Tepkim düşmanıma mı yoksa o düşman yüzünden mağdur olanlara mı?

Tolstoy'un kaleme aldığı bu muazzam roman için analizime şu sözlerle başlamak istiyorum.

"Belki de sürdürdüğüm yaşam, sürdürmem gereken yaşam değildir?"


Ölümcül bir hastalığa yakalanan ve bunun farkında olan İlyiç'in psikolojisini, ölüme hazırlanışını, hayat muhasebesini, iç sorgulamasını anlatıyor kitap. Sıradan bir adamın sıradan ölümünü kendi gözünden tasvir ettiriyor yani. İlyiç'in her geçen gün artan fiziksel ve ruhsal sancılarını, yaşadığı hayatı gözden geçirişini anlatan eserde sonunda yaşadığı hayatın yaşaması gereken hayat olmadığını anlayan adamın pişmanlığını gözler önüne serilmiş. Bir yandan da etrafındaki insanların öleceğini bildiği halde bu duruma nasıl kayıtsız kaldıklarını "ölen ben değilim" düşüncesinin ölecek olan insana yaşattığı duyguları ele alıyor.


Muazzam bir psikolojik çözümleme olarak gördüğüm eserde, insanı hayatın telaşesinden çekip 'Ben ne yaşıyorum, yaşıyor muyum yoksa sadece nefes mi alıp veriyorum, bu zamana kadar ne için yaşadım ve bundan sonra ne için yaşamalıyım?' sorusunu sorduruyor. Ölüm gelip bizi bulmadan ne yapmamız gerektiğini düşündüren bir iç muhasebeye dikkat çeken eserden, belirsizlikten hoşlanmam fakat hayatta bazı noktalarda belirsizlik şartmış bunu anlamış oldum. Ne zaman öleceğini bilme duygusu insanın psikolojisini felç eder görmüş oldum.


Okumasını ve analizini zevkle yaptığım bu kitap, sizlerin de hayatına dokunmalıdır diye düşünüyorum. Kitapla kalın.

Akademimize katıldığınız için teşekkür ederiz!

İLETIŞIM

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

Üniversite kampüsü

©2021, tahayyülakademi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page