top of page
Kişisel günlük

Keşfedeceğiniz eşsiz içerikler sunan Tahayyül Akademi platformuna hoş geldiniz. Tahayyül ne demek ?, içeriğinde neler gizli ? öğrenmek istiyorsanız bizi ziyaret edin. Eğitim, kitap analizi, alıntılar ve kültür içerikli yazılarımıza şimdi göz atmaya ne dersiniz ?. Tahayyül Akademi hayatımıza başka bir anlam kattı, çünkü tutkularımızı ve düşüncelerimizi sadık okuyucularımızla paylaşmaktan keyif alıyoruz. Okuyun ve tadını çıkarın. www.tahayyulakademi.com

  • Instagram
  • Twitter
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz

Bir yükü daha kaldırabilir mi insan, üstelik rastgele, sürpriz yahut irademiz dışında olan bir yük değil... Kendi kendimize yüklediğimiz bir yük. Öncekilerin izi silinmemişken sen de yüklen sende yüklen deyip talip olduğumuz bir yük...

Nedir peki o yük?

Boşluğu yüzlerce kelime doldurabilir kişisel torbalarımızdan lakin bu toplumsal sorun:

Irkçılık...

Ya da en özel haliyle kendi deyimimle göçmenfobik.

Yeni kelimeler çıkarma gibi bir amacım yok.

Beceremem de zaten.

Kendiliğinden dilimden döküldü bu başlık.

Nedir peki bu mesele!

Tanımlarına girmeyeceğim zira hepimizin yakından bildiği bir mesele.

Özellikle son yıllarda hatta son günlerde. Artık haber değeri taşımayıp, dikkat çekmeyen başlıklar/olaylar.

"Göçmen olduğu için sokak ortasında dövülen genç/ağır hakaretler ve küfürlere maruz kalan göçmen.

Amaç ne peki?

Nedir bu insanlığa sığmayan davranışlar?

Ülke savunması mı?

Yahut düşmana tepki mi?


İnsan sevdi mi kimseyle paylaşmak istemez, namahremden korur sevdiğini. Ülke de budur elbet. Tepkimiz olacak, elbette ki ülkemizi namahremden, düşmandan, kötüden koruyacağız.

Bugün bu yükü sırtlanmamızın temel sebebi de budur belki de…

Lakin niyet ne olursa olsun amel onu yansıtmadı mı bir önemi kalmaz. Tıpkı bugün bazılarımızın yaptığı gibi...

Tepki veriyoruz lakin kime karşı?

Ulu Önderimiz, Serverimiz Efendimiz aleyhisselatı vesselam olsa ne yapardı bunu bir düşünelim. Onun hayatından kendi hayatımıza yansımalar olsun. Ensar ve muhacir kardeşliğini tekrardan süzgecimize alalım.

Oturup bir daha düşünelim, şu sorularla sorgulayalım kendimizi?

Gayem ne?

Tepkim ne?

Tepkim kime?

Tepkim düşmanıma mı yoksa o düşman yüzünden mağdur olanlara mı?

Güncelleme tarihi: 24 Ağu 2023

Çağın insanı varoluşunun özünü oluşturan çınarı göremeyerek büyük bir yanlıştan kurtulduğu düşüncesi ile uyutulmuş çınarı beslemek için köklerine akıntıya kürek çekercesine bir yolculuk yapmaya çalışırken karşısına çıkan materyalist düşünceleri hakikat sanarak ve nefsine hoş gelen düşünceleri putlaştırarak asıl kökte olan hakikatin ışığını, varoluşun anlamını görmezden gelerek, perdenin arkasını göremeden, köklere inemeden, çınarın gövdesine doğru yolculuk etmeye çalışır. Elinde başkasından başkası yoktur. Gövdede yükselmeye çalışırken çağın dayatmalarından olan hız ve haza tutulur ve hız, haza ayak uydurulup mesafe alamadan oracıkta (özde değil sözde) inşaya başlar.

Damarlarındaki kanda bile başkasından başkası olmadığı halde bu inşa çabası boşunadır ama hâlâ bunun farkında değildir. Hız ve haz ile yola koyulduğu inşası çınarı göklere yükseltmez aksine kökleri ile bağının kopması sebebiyle çınarı kökten kurutur ve ruhunu uyutur. Çağın insanını Eflatun'un Mağarasına hapseder, konfor alanından çıkarak gölgelerin gerçek manasını anlamasına mâni olur. Mağaradan çıkanlar mağaradakilere hakikatin ışığını gösterene kadar onlar mağarada kalırlar. Mağaradan çıkmak için bize hakikatin ışığını, ruhumuzun hakikatini gösterecek mağaradan çıkma cesareti gösteren özgürlere, öncülere ve hakikat yolculuğu yapacak aşka susamış ruhlara ihtiyaç vardır. Geriye bu hakikat yolculuğu için sabır ve sebat göstermek kalır. Varoluşumuzun hakikatini bulacağımız, aşk ile yol alacağımız, hakikate varacağımız bir yolculuk yapmak niyazı ile.

Ramazan lütuf demektir, ihsan demektir; Allah'ın kullarına hediyesi demektir. Bu mübarek ay ile birlikte Kur'an inmeye başlamıştır.(Bakara/185) Kadir Gecesi bu ayın içerisindedir. Oruç bu ayda tutulmaktadır. Peygamberimizin Cebrail (as) ile Kuranı Kerim’i karşılıklı okumuşlardır. Teravi namazı bu ayda kılınmıştır, zekatın bu ayda verilmesi tercih edilmiştir, sadaka ve fitrelerin bu ayda verilmesi gibi birçok ibadet bu ayda yapılmaktadır. Bu yüzden bu ay çok önemlidir, eğer kıymetini bilirsek bin aydan daha hayırlıdır.

Ramazan denildiğinde ilk akla gelen aç kalmak, günü mükemmel sofralarda taçlandırmak olarak akla gelse de bu böyle değildir. Bu ay bizim için kendimizi tamir etme ayıdır. Sadece aç kalmak değil, bütün azalarımızı haramdan, yalandan, riyadan ve dedikodudan uzak tutma ayıdır.

Ramazanı ramazan gibi yaşamak gerekir. Bir ay olarak değerlendirip sonrasında terk edilmemelidir. Öncesinde Recep ve Şaban aylarıyla birlikte hazırlanmalıyız. Nasıl ki evimize çok önemli misafirler geldiğinde tozlanmış kirli evlerimizi temizliyor hoş tutmak için ikramlar güzel davranışlar sergiliyoruz. Ramazan'ı da güzel ağırlamalıyız ki asıl bayramımız ahirette en güzel şekilde olsun.

Ramazan bir cihattır ve sabır eğitimidir. Eğer sabredip oruç tutabilirsek açlık anahtarını kullanarak şükür makinamızı çalıştırmış ve böylelikle nefsimizi de terbiye etmiş olacağız. Yani bu ay kendimizin farkına varıp hatalardan dönme, Rabbime iyi bir kul olma, Kuran ile dost olma ve hayatımıza geçirme ayıdır.

Rabbim bizleri orucu kalıbı ve ruhu ile beraber yaşayanlardan ve oruçla dirilenlerden eylesin.

VESSELAM


Akademimize katıldığınız için teşekkür ederiz!

İLETIŞIM

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

Üniversite kampüsü

©2021, tahayyülakademi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page