top of page
Kişisel günlük

Keşfedeceğiniz eşsiz içerikler sunan Tahayyül Akademi platformuna hoş geldiniz. Tahayyül ne demek ?, içeriğinde neler gizli ? öğrenmek istiyorsanız bizi ziyaret edin. Eğitim, kitap analizi, alıntılar ve kültür içerikli yazılarımıza şimdi göz atmaya ne dersiniz ?. Tahayyül Akademi hayatımıza başka bir anlam kattı, çünkü tutkularımızı ve düşüncelerimizi sadık okuyucularımızla paylaşmaktan keyif alıyoruz. Okuyun ve tadını çıkarın. www.tahayyulakademi.com

  • Instagram
  • Twitter
Ana Sayfa: Hoş Geldiniz

Güncelleme tarihi: 22 Ağu 2023

Gençlik deyince çocukluktan çıkmış 14-30 yaşı kapsayan bir dönem gelir aklımıza. Peki bu dönemi nasıl değerlendirmeli, nasıl verimli hale getirmeliyiz?

Gelin bu sorulara yazımızda cevap arayalım.

Hayatın en verimli bir o kadar da tehlikeli zamanı olan gençlik döneminde heybemizi güzelliklerle doldurursak hayatımızın geri kalan kısmı da o kadar güzel olacaktır. İyi insanlar, iyi anılar biriktirir. İlimde ve hayır da Allah'ın rızasını kazanmaya dikkat eder önceliklerimizi ona göre belirlersek, verdiğimiz kararlar da hazlarımıza dünyalık isteklerimize göre değil bilakis ahiret öncelikli oluşur. İş, eş, seçimlerinde ailene, kültürüne, İslamiyet’i temsil eden ahlaklı bir eş seçimi yapmaya dikkat edersek, huzurlu bir dünya hayatı kurulup Allah'ın izniyle ahlaklı çocuklar ve nesiller yetiştirmek de nasip olacaktır.


Allah’u Teala insanı yaratırken ona farklı yetenekler bahsetmiştir.

Gençlik döneminde insan kendini tanımalı yeteneğini keşfetmeli ve en iyi yapabildiğine inandığı, iş ile meşgul olmalıdır.

Örneğin bir öğrenci yemek yapma noktasında çok yetenekli ve bunu Allah’ın rızasını kazanma noktasında kullanmak istiyor. Yaptığı yiyecekleri satarak gelirinin bir kısmını yetimhanelere, kermeslere, belki bakımevlerine bağışlayarak Allah’ın rızasında bir iş yapmış olur.

Yada bir psikolog düşünelim uyguladığı tedavide danışanına, Kuran’ın öğütleri ile, Efendimizin yaşantısından örneklerle şifa buluyor insanları Allah’a yaklaştırarak hem kazancını sağlayıp hem de ibadet hükmünde hayatını sürdürebilir.

Bir tüccar düşünelim market sahibi olsun işyerinde sadece helal sertifikalı ürünler satarak İslam’a hizmet edebilir.

İşin özü ne olursanız olun en iyi bildiğimizi tercih etmeli ve bunu Allah’ın rızasını kazanmakta bir araç olarak kullanmalıyız.


Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Efendimiz (sav) en hayırlı genç kim olduğunu şöyle haber veriyor:

"En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp ahiretine çalışarak gençlik hevasına esir olmayıp gaflette boğulmayandır."

"Allah azgınlık ve sapkınlık yapmayan genci beğenir. Gençliğinde heva ve hevesini yenerek ibadete yönelmesi elbette takvasının delilidir ."


Kıymetli Gençlerimiz!

-Yolunuz ve hedefiniz belli olmalı, çalışkan olmalısınız! Allah çalışkan kulunu sever.

-Dost ve arkadaşlarınızı iyi seçmelisiniz! İnsan arkadaşının dini üzeredir.

-Yeteneğinizi keşfederek en iyi bildiğiniz işi yapmalı ve bunu Allah’ın rızasını kazanmak noktasında çaba göstermelisiniz.

-Kıymetli zamanlarınızı faydalı kitaplar okumakla geçirmelisiniz! Dininizi öğrenmek için bolca okumalı, araştırmalı, işe Efendimiz'in hayatını öğrenmek ile başlamalısınız.

Şartlar ne olursa olsun ezanı duyduğunuz zaman namazınızı kılmaya özen göstermelisiniz.

-Kur’an’ı Kerim’i okuyun, inceleyin mealinden ve tefsirlerinden Allah'ın bize verdiği mesajlarını anlamaya gayret edin.

-Oyalayıcı, faydasız işlerden uzak durun

İnsan bu dünyaya oyun ve eğlence için gönderilmemiştir.

Esas vazifemiz okumak, öğrenmek ve amel etmektir. Bunu hiçbir zaman unutmamalı ve buna uygun yaşamaya gayret etmelisiniz.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Vesselam



Güncelleme tarihi: 24 Ağu 2023

Çoğumuz Yunus Emre'yi ve Necip Fazıl'ı şiirlerinden tanırız. İkisi de şiirlerini Hak için yazmıştır. Yunus Emre 13.yy. şairlerimizden, Necip Fazıl 20.yy.şairlerimizdendir.


Necip Fazıl kendisinden yaklaşık 7 yy. önce yaşamış olan büyük şairimiz Yunus Emre'den oldukça etkilenmiş, Yunus Emre'yi hayatı boyunca mürşidi olarak görmüştür. Onun adına iki şiir, bir piyes yazmış ve konuşmalarında ondan bahsetmiştir.


‘’Yunus Emre (1926)’’ şiirinde piştiği bela kabında kendisini de kaynatıp adeta buhara benzetmesini yazmış, Yunus Emre'ye şöyle hitap etmiştir:


’’Kaç mevsim bekleyeyim daha kapında,

Bekletme Yunus'um, bozuldu bağlar.’


Mısralarından bir bekleyiş içinde olduğunu anlarız. ‘’Bizim Yunus ( 1972)’’ şiirinde de Yunus Emre'nin nefsini çelip ölüm dedikleri perdeyi deldiğini, ‘’Sayıları silip Bir'e yöneldiğini’’ yazarak onun hayatını şiire dökmüştür. Ve bu şiirde 'Bizim Yunus' diyerek Yunus Emre'yi ne kadar benimsediğini ve ona duyduğu muhabbeti özümsemiş oluruz.

SELAMETLE...


Uzun Hikaye, ince bir dış görünüş içinde aşk, gurbet, sevinç, keder, yaşanmışlıklar ve gerçekleşmeyen hayaller… Bütün bunlar gerçekten uzun bir hikaye oluşturmuş. Günlük hayatın karmaşasında okunabilecek akıcı bir kitap.

Dil bakımından tamamen Anadolu Türkçesinden oluşmuş samimi bir dil, kitabın içindeymiş gibi hissettiriyor.

İçeriğine gelecek olursak daima bir göç, hayata tutunma çabası, Münire’ye aşık olup kaçıran Pelvan Sülüman’ın cesur oğlu Ali ve bu evlilikten dünyaya gelen oğulları Mustafa. Türlü türlü işlere girip vagonları ev bilip yer yer kasaba kasaba gezdiren namı diğer Sosyalist Ali.

Münire Hanım 2. çocuğunu doğurur iken çocuk ve anne hayata veda eder. Bu derin acı, Ali’yi ve Mustafa’yı çok üzer eninde sonunda bir kasabayı yurt edinmeye çalışıp baba oğul kitapçı dükkanı açarlar. Kasabalı ilgi duyar, işler güzeldir derken Ali yazdıklarından ve okuduklarından dolayı hapse girer. Mustafa yalnız başına dükkanı yürütmeye devam etmeye çalışır fakat bu sefer de savcının kızına, kısaca imkansıza aşık olmuştur. Ara ara babasının ziyaretine giderken bahsetmek ister ama bir türlü aşkını açıklayamaz. En sonunda babası niyetini anlar ve vedalaşırken en kıymetli eşyası olan daktilosunu Mustafa’ya verir. Mustafa, sevda içinde bir çıkış yolu ararken kıza haber gönderir. Karar vermiştir o da babasının yolundan gidip sevdiği kızı kaçıracaktır. Kız başta bu fikre sıcak bakmasa da sonunda kaçmaya ikna olur. Ve o uzun hikaye, o tren yolculukları tekrardan başlamıştır, gittikleri ilk istasyon ise Ali ve Münire’nin gittiği ilk istasyondur…

Akademimize katıldığınız için teşekkür ederiz!

İLETIŞIM

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

Üniversite kampüsü

©2021, tahayyülakademi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page